Kerbela Olayı
Kerbela Olayı.
ISLAM tarihinin kara bir sayfasi ... Yüzyillardan bu yana Islam dünyasini aglatan acikli olay ... Bir kasik suya hasret giden Hazreti Hüseyin'in sehit edildigi ugursuz Kerbela cölü ...
Hazreti Ali'nin büyük oglu Hasan, babasinin yerine gecerek Imam oldu. Siyasal güc de Imamlarin elindeydi. Sam Valisi Muaviye iktidar tutkusuyla Hasan'a baskilarri artirdi. Hasan, bu baski ve korkutmalar karsisinda cekildi. Yerini Muaviye'ye birakti. Muaviye yine rahat edemedi. Hasan'i zehirleterek sehit etti. Imamlik kücük kardesi Hüseyn'e kaldi. Muaviye'nin yerine gecen Yezit, karsisinda rakip olarak Hüseyin'i gördü.
Kufeliler, Muaviye'nin yönetiminden memnun olmadiklari icin Imamliga yine Ali soyunun getirilmesini istiyorlardi. Bu istek daha cok Imamlik hakkinin, yani devlet baskanliginin Muaviye ve soyunun hakki olmayisindan ileri geliyordu. Bunun icin Hüseyin'i Kufe'ye cagirdilar. Ona uyacaklarini, Imam olarak kendisini taniyacaklarini bildirdiler, bircok cagri mektubu yazdilar.
Hazreti Hüseyin, bu cagriya uymak zorunlulugunu duydu. Yanida yüz kisiyle yola cikti. Bunlar arasinda cocuklari ve torunlari da vardi. Kufe, o cagda güney Irak'ta ünlü bir kentti. Babil harabelerinin güneyinde ve Firat'in bati kolu üzerindeydi.
Yezit, Hz. Hüseyin'in Kufe'ye dogru gelmekte oldugunu ögrenmekte gecikmedi. Babasi Muaviye'nin zorla ele gecirdigi Imamligin elden gideceginden korkarak telasa düstü. Hüseyin'i bu isten vazgecirmek, gerekirse ortadan kaldirmak istedi. Komutanlarindan Semre'yi üzerine gönderdi. Hz. Hüseyin Kerbela sahrasina geldigi sirada Semre önünü kesti ve cember icine aldi. Kerbela cölünün o sicak liginda, Hz. Hüseyin ve yandaslarina su verilmedi. Coluk cocugun su istegi ile inileyen Kerbela cölü, yezit in askerleri tarafandan duyulmadi. Firat irmaginin da yanindan gecmesi, Yezit in ne lanet oldugunu daha iyi acikliyordu.Bu Insan disi baski ile, Hz Hüseyin ve yandaslarini cögertip ve sonra üstlerine yürüyeceklerdi. Semre'nin bikac kez fazla gücü oldugu halde, karsisindakinin'de kimin oglu oldugunu da iyi biliyordu. Hüseyin ve yanindakiler Yezid'in ordusuyla yigitce carpistilar. Sonunda yanindakilerin hepsi sehit oldu. Hz. Hüseyin yaralandi, carpisacak gücü kalmadi. Sinan ve Simr adli kisiler basini keserek onu sehit ettiler. Bu arada << On Dört Masum-i Pak >> (cocuklar) da sehit edildi. Geri kalanlar tutsak oldular. Bunlar arasinda Hz. Hüseyin'in kiz kardesi Zeynep, Ümmügülsüm, kizlari Sakine, Fatma, ogullari Ali ve Zeynel' Abidin ile karisi vardi.
Aci haber duyulunca, Islam dünyasi bir yasa boguldu. Ozanlar costu. Binlerce agit yazildi, söylendi. Aleviler bu aciyi hic unutamadiklari icin, yeni yeni agitlarla kusaktan kusaga aktardilar. Böylece yüzyillar boyu sürüp gellen bir edebiyat türü olustu.
Hz. Hüseyin'in sehit oldugu gün, Arap aylarindan Muharrem'in Onuncu günü, Hicret'in altmis birinci (M. 680) yiliydi. Bu gün, yas günü olarak bilinir. Oruc tutulur, su icilmez. Dergahlarda yas törenleri düzenlenir, agitlar, dualar okunur.
Kerbela Olayı.
ISLAM tarihinin kara bir sayfasi ... Yüzyillardan bu yana Islam dünyasini aglatan acikli olay ... Bir kasik suya hasret giden Hazreti Hüseyin'in sehit edildigi ugursuz Kerbela cölü ...
Hazreti Ali'nin büyük oglu Hasan, babasinin yerine gecerek Imam oldu. Siyasal güc de Imamlarin elindeydi. Sam Valisi Muaviye iktidar tutkusuyla Hasan'a baskilarri artirdi. Hasan, bu baski ve korkutmalar karsisinda cekildi. Yerini Muaviye'ye birakti. Muaviye yine rahat edemedi. Hasan'i zehirleterek sehit etti. Imamlik kücük kardesi Hüseyn'e kaldi. Muaviye'nin yerine gecen Yezit, karsisinda rakip olarak Hüseyin'i gördü.
Kufeliler, Muaviye'nin yönetiminden memnun olmadiklari icin Imamliga yine Ali soyunun getirilmesini istiyorlardi. Bu istek daha cok Imamlik hakkinin, yani devlet baskanliginin Muaviye ve soyunun hakki olmayisindan ileri geliyordu. Bunun icin Hüseyin'i Kufe'ye cagirdilar. Ona uyacaklarini, Imam olarak kendisini taniyacaklarini bildirdiler, bircok cagri mektubu yazdilar.
Hazreti Hüseyin, bu cagriya uymak zorunlulugunu duydu. Yanida yüz kisiyle yola cikti. Bunlar arasinda cocuklari ve torunlari da vardi. Kufe, o cagda güney Irak'ta ünlü bir kentti. Babil harabelerinin güneyinde ve Firat'in bati kolu üzerindeydi.
Yezit, Hz. Hüseyin'in Kufe'ye dogru gelmekte oldugunu ögrenmekte gecikmedi. Babasi Muaviye'nin zorla ele gecirdigi Imamligin elden gideceginden korkarak telasa düstü. Hüseyin'i bu isten vazgecirmek, gerekirse ortadan kaldirmak istedi. Komutanlarindan Semre'yi üzerine gönderdi. Hz. Hüseyin Kerbela sahrasina geldigi sirada Semre önünü kesti ve cember icine aldi. Kerbela cölünün o sicak liginda, Hz. Hüseyin ve yandaslarina su verilmedi. Coluk cocugun su istegi ile inileyen Kerbela cölü, yezit in askerleri tarafandan duyulmadi. Firat irmaginin da yanindan gecmesi, Yezit in ne lanet oldugunu daha iyi acikliyordu.Bu Insan disi baski ile, Hz Hüseyin ve yandaslarini cögertip ve sonra üstlerine yürüyeceklerdi. Semre'nin bikac kez fazla gücü oldugu halde, karsisindakinin'de kimin oglu oldugunu da iyi biliyordu. Hüseyin ve yanindakiler Yezid'in ordusuyla yigitce carpistilar. Sonunda yanindakilerin hepsi sehit oldu. Hz. Hüseyin yaralandi, carpisacak gücü kalmadi. Sinan ve Simr adli kisiler basini keserek onu sehit ettiler. Bu arada << On Dört Masum-i Pak >> (cocuklar) da sehit edildi. Geri kalanlar tutsak oldular. Bunlar arasinda Hz. Hüseyin'in kiz kardesi Zeynep, Ümmügülsüm, kizlari Sakine, Fatma, ogullari Ali ve Zeynel' Abidin ile karisi vardi.
Aci haber duyulunca, Islam dünyasi bir yasa boguldu. Ozanlar costu. Binlerce agit yazildi, söylendi. Aleviler bu aciyi hic unutamadiklari icin, yeni yeni agitlarla kusaktan kusaga aktardilar. Böylece yüzyillar boyu sürüp gellen bir edebiyat türü olustu.
Hz. Hüseyin'in sehit oldugu gün, Arap aylarindan Muharrem'in Onuncu günü, Hicret'in altmis birinci (M. 680) yiliydi. Bu gün, yas günü olarak bilinir. Oruc tutulur, su icilmez. Dergahlarda yas törenleri düzenlenir, agitlar, dualar okunur.