Alevilerde Namaz
Öncelikle namaz kelimesinin manasına bakmak gerek.
Namaz Farsçadan dilimize geçmiştir. Arapça salah anlamına gelmektedir.
Salah ise dua, niyaz anlamına gelmektedir.
Kuran’da ise şekilsel namazın kaç rekat olacağı hangi duaların okunacağı yazmamaktadır.
Kur’an’da 80 küsur yerde “secde” ve 264 yerde “dua” ibadeti faaliyeti geçmektedir ki, Aleviler de bu faaliyetleri “Niyaz” olarak yapmaktadırlar.
Nisa suresi 103. ayette şöyle yazar “Allah’ı ayaktayken, otururken ve yan yatarken zikredin”
Buradan açıkça belli ki Allah’ı anmanın şekli ve şemali yoktur.
Aleviler Cemlerde halka namazı kılarlar. Burada zaten Kuran_ı Kerimde yazan secde,niyaz,ruku kelimeleri uygulanır.
. Alevilerde kıble insanın cemalidir, kıyam salavat ile ayağa doğrulmadır, kıraat ise Kur’an sure ve ayetlerinin duvaz ve nefeslerle diz üstü gelinerek saz eşliğinde okunmasıdır. Rükû’ya varma, Secde’ye inme, Sücûd yere niyaz, alın koyma, çapraz el bağlama, boyun bükme gibi vücud ritüellerini; Alevi cem ibadetinin her safhasında görmek mümkündür. Bu ibadet biçimine: “Halka Namazı” denir. Aleviler, Ayn-i Cem’de “Allah...Allah !” ya da “Huu...Huu... !” nidalarıyla yakarırlar ki; bu davranış biçimselliği, Araf Suresi 55. Ayeti’ne dayanmaktadır. Bu Sure de şöyle emredilmektedir: “Rabbinize yalvara yalvara ve için için dua edin...” Bu toplu tapınma ve yakarmalar sonrasın da; canlar duazlar ve deyişler çalınıp söylenirken “için için” dua ederler ve huşu içinde sağa sola hafifçe salınırlar, ellerini dizlerinin üstüne öne doğru sürerek çekerler.
Bu satırlardan belli olunacağı gibi Cemlerimizde halka namazı sırasında Kuranda geçen ruku,secde kelimelerini uygulamaktayız.
Yunus Emre’nin Şu dizeleriyle bitirmek istiyorum bu konuyu:
“ Bir kez gönül yıktın ise bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi elin yüzün yumaz değil
Yol o dur ki doğru vara göz o dur ki Hakkı göre
Er o dur ki alçak dura yüceden bakan göz değil”.
(Yunus Emre)